Güvence Hesabı (Zorunlu Sigorta Fonu) Nedir
Güvence Hesabı, Türkiye’de sigorta sektörünün önemli bir parçasıdır ve temel amacı, zorunlu sigorta kapsamında oluşabilecek risklere karşı vatandaşları korumaktır. Peki Güvence Hesabı tam olarak nedir ve nasıl çalışır?
Öncelikle, Güvence Hesabı’nın ne olduğunu anlamak önemlidir. Türkiye Sigorta Birliği bünyesinde kurulan bu yapı, Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca faaliyet gösterir. Zorunlu sigorta türlerinde (trafik, tüpgaz, tehlikeli maddeler vb.) bir kaza veya hasar meydana geldiğinde ve sorumlu kişi veya kuruluşun sigortası yoksa ya da sigorta şirketi iflas etmişse devreye girerek mağdurların tazminatlarını öder.
Güvence Hesabı’nın çalışma prensibi oldukça basittir. Zorunlu sigorta yaptıran herkes, prim ödemesinin yanında küçük bir miktar da Zorunlu Sigorta Fonu’na katkı sağlar. Bu sayede, oluşabilecek risklere karşı bir havuz oluşturulur. Bir kaza durumunda, eğer sorumlu kişinin sigortası yoksa veya sigorta şirketi iflas etmişse, Güvence Hesabı devreye girer ve mağdurun tazminatını öder.
Güvence Hesabı’nın devreye girdiği durumlar şunlardır:
-
- Sigortasız araçlar:
Karşı tarafın sigortası yoksa ve kaza sonucu bedeni zarar oluşmuşsa,
- Kimliği tespit edilemeyen araçlar:
Kaza yapan araç olay yerinden kaçmışsa ve kimliği tespit edilememişse,
- Çalıntı veya gasp edilmiş araçlar:
Araç çalındıktan veya gasp edildikten sonra bir kazaya karışmışsa,
- İflas eden sigorta şirketleri:
Sigorta şirketi iflas etmiş ve poliçedeki yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa.
Güvence Hesabı’nın gelir kaynakları ise şunlardır:
-
- Zorunlu sigorta poliçelerinden alınan prim payları,
- Sigorta şirketlerinin yıllık primlerinin belirli bir yüzdesi,
- Fonun yatırımlarından elde edilen gelirler.
2023 Yılında Güvence Hesabı Tarafından Yapılan Tazminat Ödemeleri:
Zorunlu Sigorta Fonu’nun 2023 yılındaki tazminat ödemelerini, ödeme oranlarını ve sigorta yaptırmanın önemini ele alacağız.
2023 Yılı Tazminat Ödemeleri
Güvence Hesabı, 2023 yılında toplamda 440 milyon TL tazminat ödemesi gerçekleştirmiştir. Bu ödemeler şu şekilde dağılmıştır:
-
- Sigortasız, Tespit Edilemeyen veya Çalıntı/Gasp Edilmiş Araçlar: 387 milyon TL
- İflas Etmiş veya Ruhsatı İptal Edilmiş Sigorta Şirketleri: 53 milyon TL
Güvence Hesabı’nın kuruluşundan bu yana yaptığı toplam tazminat ödemesi ise yaklaşık 3,5 milyar TL‘dir. Bu tutarın 911 milyon TL’si iflas etmiş veya mali sorunlar yaşayan sigorta şirketleri adına yapılmıştır.
Tazminat Ödemelerinin Dağılımı
Ödemelerin büyük bir kısmını trafik sigortası kapsamındaki hasarlar oluşturmaktadır. Toplam tazminat ödemelerinin %8’i trafik sigortasından kaynaklanmaktadır. Geriye kalan %2’lik kısmın önemli bir bölümü ise karayolu yolcu taşımacılığı ferdi kaza sigortasından gelmektedir.
Ege Sigorta ve Hür Sigorta
2023 yılında mali sorunlar yaşayan Ege Sigorta ve Hür Sigorta şirketlerinin portföy yönetimi, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK) tarafından Zorunlu Sigorta Fonu’na devredilmiştir. 28 Kasım 2023 tarihinden itibaren Güvence Hesabı, bu sigorta şirketlerinin kaynaklarından 134 milyon TL tazminat ödemesi gerçekleştirmiştir.
Tazminat Ödeme Oranları: Ölüm ve Maluliyet
Son 2-3 yılda yapılan tazminat ödemelerinin %21’i ölüm, %79’u ise maluliyet tazminatı olarak gerçekleşmiştir. Ancak uzun vadeli olarak bakıldığında ölüm tazminatlarının oranı azalmaktadır. Geçmiş yıllarda toplam tazminatlar içinde ölüm tazminatlarının payı %30 iken, bu oran günümüzde %61 (maluliyet) – %39 (ölüm) oranına gerilemiştir.
Bu azalmanın sebepleri arasında yolların iyileştirilmesi ve araçların güvenlik özelliklerinin artması gösterilmektedir.
Sigorta Poliçesinin Önemi: Koruma ve Güvence
Sigorta poliçesinin, özellikle zorunlu trafik sigortasının önemini ve sağladığı korumayı detaylı bir şekilde ele alacağız.
Sigortasızlık ve Riskleri
Kaynaklar, özellikle zorunlu trafik sigortası poliçesi üzerinde duruyor ve bu poliçenin yaptırılmamasının doğurabileceği olumsuz sonuçları ele alıyor.
-
- Yüksek Sigortasızlık Oranı:
Türkiye’de zorunlu trafik sigortasında %120’lik bir sigortasızlık oranı olduğu belirtiliyor. Bu oran, beklenen sigortalı araç sayısına göre sigortasız araç sayısının daha fazla olduğunu gösteren endişe verici bir durumdur.
- Maddi Yük:
Herhangi bir kaza durumunda sigortasız araç sahipleri çok daha büyük maddi yüklerle karşılaşabilirler. Kaza sonucu oluşabilecek maddi hasarlar ve yaralanmalara ilişkin tedavi masrafları, sigortasız kişiler için ciddi finansal sorunlara yol açabilir.
- Güvence Hesabı’nın Rücu Hakkı:
Güvence Hesabı, sigortasız bir aracın sebep olduğu kazada karşı tarafa tazminat ödedikten sonra, sigorta poliçesi yaptırmayan kişiye rücu ederek ödediği tutarı talep etme hakkına sahip. Bu da sigortasız araç sahiplerinin, kaza sonrası Güvence Hesabı’na olan borçları nedeniyle ciddi mali zorluklar yaşayabilecekleri anlamına gelir.
Sigorta Poliçesiyle Sağlanan Koruma
Sigorta poliçeleri, beklenmedik durumlar karşısında bireylere ve ailelerine finansal güvence sağlar.
-
- Maddi Hasarlar:
Hususi bir otomobil için trafik sigortası poliçesi satın alan bir kişi, 400.000 TL’ye kadar maddi hasarlara karşı koruma sağlayabilir. Bu, kaza sonucu aracında oluşan hasarların ve karşı tarafın aracında oluşan hasarların sigorta tarafından karşılanacağı anlamına gelir.
- Bedensel Hasarlar:
Trafik sigortası, bedeni hasarlarda kişi başına 1.800.000 TL, kaza başına ise 9.000.000 TL’ye kadar koruma sağlar. Bu da kaza sonucu yaralanan kişilerin tedavi masraflarının ve diğer ilgili giderlerin sigorta tarafından karşılanacağı anlamına gelir.
Sigortalılık Oranının Artmasının Faydaları
Sigortalılık oranının artması, hem bireyler hem de toplum için birçok fayda sağlar.
-
- Prim Tutarlarında Düşüş:
Sigortalılık oranının artmasıyla birlikte ortalama prim tutarlarının da düşebileceği belirtiliyor. Sigorta havuzunda daha fazla kişi olması, risklerin dağılması ve prim tutarlarının düşmesine katkı sağlayabilir.
- Sektörün Gelişimi:
Vatandaşların daha fazla sigortalı olmasıyla sigorta sektörünün de gelişeceği ifade ediliyor. Daha fazla sigortalı olması, sigorta şirketlerinin daha fazla yatırım yapmasına ve sektörün büyümesine olanak tanır.
Güvence Hesabı Yönetim Kurulu
- Güvence Hesabı’nın Kuruluşu ve Yasal Dayanağı
Güvence Hesabı, sigorta sektöründe önemli bir rol oynayan ve Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca kurulan bir kuruluştur. Faaliyetlerini Güvence Hesabı Yönetmeliği’ne göre yürütür. Bu yönetmelik, Güvence Hesabı Yönetim Kurulu’nun yapısını ve üyelerinin seçim sürecini detaylı bir şekilde belirler.
Yönetim Kurulu’nun Yapısı
Güvence Hesabı Yönetim Kurulu, altı üyeden oluşur ve bu üyeler farklı kurumlar tarafından atanır veya seçilir:
-
- Hayat Dışı Yönetim Komitesi Temsilcileri:
İki üye, Hayat Dışı Yönetim Komitesi tarafından atanan ve genel müdür sıfatını taşıyan sigorta şirketlerinin temsilcileridir.
- Türkiye Sigorta Birliği Temsilcisi:
Bir üye, Türkiye Sigorta Birliği yönetim kurulu tarafından atanan ve genel müdürlük sıfatını haiz bir üyedir.
- SDDK Temsilcisi:
Bir üye, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK) tarafından atanır.
- SDDK Tarafından Seçilen Üyeler:
İki üye, SDDK tarafından sigorta şirketleri genel müdürleri arasından seçilir.
Güvence Hesabı’nın Denetimi
Güvence Hesabı, resmi olarak yönetim kuruluna bağlı olarak faaliyet gösterir ve SDDK tarafından yılda bir kez denetime tabi tutulur. Bu denetim, Güvence Hesabı’nın faaliyetlerinin yasalara ve yönetmeliklere uygunluğunu sağlamayı amaçlar.
Sigortasızlık Oranlarının Yüksekliği ve Olumsuz Sonuçları
- Türkiye’de Sigortasızlık Sorunu
Kaynaklarda, özellikle zorunlu trafik sigortasındaki sigortasızlık oranının yüksekliğine dikkat çekiliyor ve bunun hem bireyler hem de sektör için olumsuz sonuçları vurgulanıyor. Güvence Hesabı Genel Müdürü Abdullah Kara, zorunlu trafik sigortasında %120’lik bir sigortasızlık oranı olduğunu belirtiyor. Bu oran, Türkiye’de trafikte yer alan araçların önemli bir bölümünün sigortasız olduğunu ve bunun ciddi riskler taşıdığını gösteriyor.
- Sigortasızlığın Nedenleri
Kara, sigorta poliçesi talebinin gelir seviyesine bağlı olduğunu ve gelir seviyesi düştükçe sigorta poliçesinin ilk vazgeçilen harcamalardan biri olduğunu belirtiyor. Bu durum, sigortasızlık oranının yüksekliğinde ekonomik faktörlerin de etkili olduğunu gösteriyor.
Sigortasızlığın Olumsuz Sonuçları
- Yüksek Maliyetler:
Sigortasız araçların sebep olduğu kazalarda, zarar gören taraflar yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalabiliyor.
- Güvence Hesabı’na Yük:
Sigortasız araçların sebep olduğu kazalarda devreye giren Güvence Hesabı, tazminat ödemelerini karşılamak zorunda kalıyor.
- Rücu Davaları:
Güvence Hesabı, sigortasız araç sahiplerine rücu etme hakkına sahip. Yani, Güvence Hesabı tarafından karşı tarafa ödenen tazminat, daha sonra sigortasız araç sahibinden talep edilebiliyor.
Sigortalılık Oranını Artırmanın Yolları
- Farkındalık:
Sigorta bilincini artırmak ve vatandaşları sigorta yaptırmanın önemi konusunda bilgilendirmek gerekiyor.
- Ekonomik Koşulların İyileştirilmesi:
- Sigorta primlerinin daha uygun hale getirilmesi ve ödeme kolaylıklarının sağlanması, sigortalılık oranının artırılmasına katkı sağlayabilir.
- Denetimlerin Artırılması:
Sigortasız araç kullanımının önlenmesi için denetimlerin sıklaştırılması ve yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi gerekiyor.
Sigortalı Olmanın Faydaları
- Risklere Karşı Koruma:
Sigorta, beklenmedik risklere karşı maddi güvence sağlar.
- Hukuksal Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi:
Zorunlu sigortalar, yasal bir zorunluluktur ve yaptırılmaması cezai yaptırımlara sebep olabilir.
- Toplumsal Fayda:
Sigortalılık oranının artması, hem bireyler hem de toplum için daha güvenli bir ortam yaratılmasına katkı sağlar.